Arama:

Metabolizma ve enerjinin harcanma prensipleri

Vücudumuzda enerjinin hangi alanlarda harcandığını bilmek, yağ yakımı için gerekli olan enerji tüketimini artırmak adına geliştirebileceğimiz stratejiler için çok önemlidir. Yaktığımız enerjiyi 3 kategoriye ayırmak mümkündür.

  1. Metabolizma

Günde harcadığımız enerjinin %60-70’ini sadece hayatta kalmak adına kullanıyoruz (bazal metabolizma).

  1. Sindirim

Günde harcadığımız enerjinin %10-15’ini ise sadece yediğimiz besinleri sindirmek için harcarız (sindirim metabolizması). Bu demek oluyor ki günün sonunda parmağımızı dahi kaldırmadan enerjinin %70-85’lik kısmını kullanırız.

  1. Fiziksel aktivite

Günde harcadığımız enerjinin geriye kalan %15-30’u ise fiziksel aktivite için kullanılır. Bu fiziksel aktivitenin içine bilinçli olarak yaptığınız spor dahil olabileceği gibi evin içinde dolaşmanız da dahildir.

Buradan çıkaracağımız en büyük sonuç enerji tüketimini artırmak için enerjinin en çok harcandığı alandan başlamak olacaktır. Bazal metabolizmanın daha çok enerji kullanmasını sağlamanın en basit yolu kas yapmaktır. Her yarım kilo kas, sadece varlığını sürdürebilmek için bile, 40 ila 120 kalori yakar, oysa yağ bu iş için sadece 1 ila 3 kaloriye ihtiyaç duyar.

Bir diğer enerji yakım alanı olan sindirimde %10-15 arasındaki enerji, sadece yediğiniz yemekleri sindirmek üzere harcanmaktadır. Bu yüzdeyi arttırmak istiyorsanız protein ağırlıklı beslenmelisiniz çünkü proteinleri sindirmek karbonhidratları sindirmekten 2 ila 3 kat daha fazla enerji gerektirir.

Görünen o ki parmağımızı dahi kaldırmadan ortalama günlük aldığımız kalorinin 2/3’ünü yakabiliyoruz. Fakat unutmayalım ki yağ yakımı ancak günlük aldığımız kaloriden fazlasını yakmak istediğimizde gerçekleşir. Kas hücreleri kandaki serbest glikozu ve hücre içinde bulundurdukları glikoz depolarını laktik asit fermantasyonuna uğratıp yaktıktan sonra, vücut depoları açma zamanının geldiğini anlar. Yağ hücrelerindeki uzun yağ zincirleri parçalanarak serbest yağ asitlerine dönüşür. Bu yağ asitleri kana geçer ve kandan da kasa giderek yakılır. Yağ yakım mekanizmasının hızlı bir şekilde devreye girmesini günlük sıradan ve yavaş hareketlerle değil, yoğunluğu yüksek ve aralıklı egzersiz tipi ile sağlayabiliriz. “Yağ yakımı için aldığımız kaloriden fazlasını yakmalıyız!” Bu sebeple, diyetler yapar, spora gider, birçok hurafeye takılır dururuz. Bu yaptıklarımızın birçoğu yanlış değil ama eksiktir. Burada sistem mühendisliğinin en büyük hatası sayılan yanlış sorunlar için doğru yöntemler kullanmak tabiri durumu açıklamaktadır. Bu yapılanların bir çoğu doğru eylemlerdir ama sorun bu eylemin etkileyeceği mekanizmada mıydı acaba.

Bu kurala uyup kilo vermek isteyen biri “Madem hiçbir şey yapmadan normalde günlük aldığım kalorinin 2/3’ünü tüketiyorum, o halde günlük aldığım kaloriyi normalde aldığım kalorinin 2/3’ünden daha azına düşürüp kilo verebilirim”diye düşünerek kolayca büyük bir yanılgıya düşebilir. Böyle bir durumda vücut besine ulaşamadığı bir ortama girdiğini düşünerek bazal metabolizmanın yaktığı kalorileri düşürüp artan enerjiyi ise yağ olarak depolamaya meyilli hale gelecektir. Bu da, sonuç olarak, hedeflenenin tam aksi bir tablo ortaya çıkaracaktır. Temel yaklaşımlardan biri metabolik faaliyetleri de düzenleyerek en büyük enerji harcama sistemine uyarı vermek olmalıdır. Metabolizmayı da bir miktar hızlandırabilir ise hedefi daha doğru ve kolay yakalayabiliriz.